Basına ve KamouyunaBASINA VE KAMUOYUNA… Seçimler demokrasinin olmazsa olmazıdır. Ülkemizde demokrasinin bir yerel seçim gündemine girmiş bulunmaktadır. Halkın kendi seçeceği yerel yöneticiler vasıtasıyla yönetimlere katılmak için sandıklarda olacak. Özellikle siyasetin ve demokrasinin askıya alındığı bir dönem olması bu seçimleri daha da anlamlı kılmaktadır. Ülkeyi yönetenler sürekli halk adına ve halka rağmen yaratmış olduğu siyasi atmosferin demokrasiye evrilebilmesi için bir fırsat olarak görülmektedir. Demokrasi farklı fikirlerin kendine zemin bulmasının adıdır, demokrasi çoğulculuktur. Demokratik bir ortamın oluşması siyasal sosyal ekonomik gelişmenin temelidir. Ancak şuan ülke hem siyasal hem ekonomik hem de sosyal bir kaosun içerisine girmiş ve iktidardakilerin hırsıyla toplum bir uçuruma doğru son hızla gitmektedir. Anayasada güvence altına alınmasına ve seçimlerin sağlıklı ve objektif olarak uygulanması ve sonuçlarının da halkın yararına olması için eşit koşullarda yapılması gerekir. Fakat şuan görünen iktidar ve ittifakının seçim çalışmalarının kamuoyuyla paylaşımı noktasında muhalefetle eşitsiz bir ortam, bir taraftan da karalama ve toplumu yanlış algılara yönlendirme gerekse de muhalefetin çalışmalarının iktidar ve devlet yetkileriyle kısıtlandığı eşitsiz bir süreçle karşı karşıyayız. Bu da yetmezmiş gibi ülkedeki bütün basın yayın organlarını elinde bulunduran siyasal anlayışın 7 gün 24 saat boyunca muhalefeti kriminalize ederek bir seçim çalışması yürütmesi, toplumu kutuplaştırma yoluyla oy kazanmaya çalışması ülke ve halklar açısından çok ciddi olumsuz sonuçlar doğuracak noktaya gitmesine sebep olmaktadır. Özellikle şu anki siyasal anlayışın kendi geleceğini ülkenin beka sorunu olarak ortaya koyması ve yarattıkları ekonomik sosyal ve siyasal sorunların üstünü örtmeye çalışması bunu yaparken de devletin bütün gücünü kullanarak kendilerine meşru alan yaratma çabası ciddi anlamda eşitsizliği ve tehlikeyi de beraberinde getirmektedir. Kamu kaynaklarını yandaş sermaye ve onunda ötesinde uluslar arası emperyalist sermayeye peşkeş çekmesi sonucu ülke beklenen bir ekonomik krize girmiş bulunmaktadır. Bu krizde şuan ki iktidarın uyguladığı günü birlik politikalarla aşılamayacağı aşikardır. Dahası büyük bir krizinde ayak sesleri ciddi bir şekilde duyulmaya başlamıştır. İktidarın kendi beka sorunundan kaynaklı oluşturulan kutuplaşmada çok tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Özellikle antidemokratik ve hukuksuz olarak sandıkları birleştirme seçmenlerin tehdit edilerek oy devşirilmeye çalışılması şimdiden demokratik seçimlere gölge düşürmüştür. Bizler Mardin KESK Şubeler Platformu olarak beklentimiz ve tavrımız demokratik bir ortamda seçimlerin olması halkın iradesine müdahale edilmeden özgür bir ortamda seçimlerin yapılması ve sonuçlarının objektif olarak değerlendirilmesi ve herkesinde çıkacak olan sonuçlara saygı göstermesi yönünde olacaktır. Bizler Mardin KESK Şubeler Platformu olarak seçimlerde nasıl bir siyaset istemiyoruz. 1.Tacizi tecavüzü çocuk istismarını siyaset diliyle meşrulaştırmaya çalışanlara oy vermeyeceğiz. 2. Kadın haklarını siyaset oyunlarıyla eril zihniyetin esaretine almaya çalışan zihniyetlere oy vermeyeceğiz. 3.Ülkenin yer altı ve yer üstü doğal kaynaklarının yandaşlar için ranta açılmasını ve doğa katliamını görmezden gelen, çocuklarımızın geleceğini çalan siyasete oy vermeyeceğiz. 4.Hukuku kişiselleştiren ve hukuk yoluyla muhalefeti esaret altında tutmaya çalışanlara oy vermeyeceğiz. 5.Yüz binlerce kamu da çalışan emekçiyi ihraç eden ve bu hukuksuzluğa meşruiyet kazandırmaya çalışan zihniyetlere oy vermeyeceğiz. 6.Kadrolaşma yapıp kamuda liyakatsizliği topluma olumlayan zihniyetlere oy vermeyeceğiz 7.Devletin kamu gücünü kullanarak basın yayın üzerinde bir sömürü yaparak kendilerine alan açmaya çalışan zihniyetlere oy vermeyeceğiz. 8.Halkların zenginliği olan farklılıkların (din, mezhep, dil ve kültürleri yasaklayan)yok edilerek tekleştiren zihniyetlere oy vermeyeceğiz. 9. Ülke kaynaklarını yandaşlara ve uluslar arası sermayeye peşkeş çekenlere oy vermeyeceğiz. 10.En önemli insan haklarında olan yaşam hakkını görmezden gelen zihniyetlere oy vermeyeceğiz. 11.Eğitim ve sağlık haklarını piyasalaştırıp en temel insan hakkı olan eğitimi ve sağlığın ranta çevirmek isteyen zihniyetlere oy vermeyeceğiz. 12.Halkın iradesine ipotek koyan ve siyasal çıkarları olan kayyumcu zihniyete oy vermeyeceğiz. Bizler MARDİN KESK Şubeler Platformu olarak ilkelerimiz doğrultusunda nasıl bir siyaset istiyoruz; 1-Bizler toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan ve uygulamak için mücadele edecek siyasetin yanında olacağız. 2-Bizler ekolojik yaşamın toplumun her kesiminde yaşamsallaştırılması için mücadele eden siyasetin yanındayız. 3-Bizler halkın seçtiği temsiliyet iradesine saygılı ve bu iradeyi yaşamsallaştıran siyasetin yanındayız. 4-Toplumun beklentilerini yaşamsallaştıran siyasetin yanındayız. 5-Hukuku bağımsızlaştırmak ve evrensel hukuk normlarına taşımak için mücadele eden siyasetin yanındayız. 6-Bizler evrensel insan hakları ilkeleriyle hareket eden siyasetin yanındayız. 7-Toplumu kutuplaştıran tekleştiren değil bütün toplumsal kesimleri kendi renkleriyle var olacağı bir siyaset tarsızını destekleyeceğiz. 8-Bizler özgür basının toplumun geleceği için öneminin farkında olan ve bunu siyasetende yaşamsallaştırmanın mücadelesini veren siyasetin yanındayız. 9-Bizler Mardin KESK Şubeler Platformu olarak savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı, faşizme karşı özgürlüğü savunan siyasetin yanında olacağımızı bütün kamuoyuyla paylaşıyoruz. MARDİN KESK ŞUBELER PLATFORMU |
732 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |