DEKLARASYON

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 22 mayıs 2020 tarihinde evlerine baskın yapılarak gözaltına alınan çoğunluğu kadın hakları savunucusu ve siyasetçi 18 kişi gözaltına alınmış, ertesi gün sevk edildikleri Sulh Ceza hakimliğince 12 kişi hakkında tutuklama, 6 kişi hakkında ise adli kontrol kararı verilmiştir.

Kadına yönelik; her türlü şiddetle mücadele eden, yaşamın her alanında cinsiyet özgürlüğünü savunan ve bu amaçla kampanyalar yürüten ve destek ağı oluşturan kadınları bastırmaya çalışan,  otoritesini ilk başta kadın üzerinde kurmaya çalışan siyasi iktidar bugünde aynı şekilde patriarkal yönetim anlayışıyla kadınları hedef almaktadır.

Çocuk istismarcılarını aklatmaya çalışan iktidar karşısında; seslerini yükselten, tecavüzcülerin aramızda dolaşmaması için mücadele eden kadınları gözaltına almak, haksız ve uydurma suçlamalarla tutuklamak kadına yönelik şiddet ve baskının daha çok artacağının, kadının toplumda yerinin olmadığının mesajını vermektedir.  Suçlama ve tutuklama sebepleri olarak gösterilen faaliyetler ‘toplumsal ve aynı zamanda anayasal çerçeve de demokratik haklardan’ olup, aslında yargılanan kişilerin nezdinde tüm topluma susturma politikası uygulanmaya çalışılmaktadır.

Dünyanın bir şekilde mücadeleye etmeye çalıştığı pandemi günlerinde sokağa çıkma yasağının olduğu bayram arifesinde baskılarından geri adım atılmamış, son zamanlarda mezarlıklara yapılan; savaşın topla tüfekle olmadığını kültürel ve manevi değerlere yapılan  saldırılarıyla da halkın toplumsal hafızasına savaş açtığını göstermiştir.

Siyasi iktidar her adımında ülkeyi kadınlar için yaşanması zor bir hale getirmeye çalışmakta, kadınlara sürekli görevleri hatırlatılarak kadına sadece aile içerisinde bir hayat biçmektedir. Gelinen nokta da hukuksal zeminde eşitliği sağlamaktan uzak, her an sistem lehine değişime açık tutulan düzenlemeler, haksızlığa uğrayan kadını adeta cezalandıran yargı sistemiyle karşı karşıyayız. Adaletsiz uygulamaların her alanda kendini gösterdiği, ataerkil sistem ve yargı eliyle kadının meşru savunma hakkının elinden alınmaya ve sınıfsal düzen içerisinde eritilmeye çalışıldığı kadın kurumlarına olan bu saldırı ile tekrardan kendini göstermiştir.

              Kadını yoksullaştıran, tecavüz kültürüyle bedensel ve ruhsal baskı ve şiddete maruz bırakan sistem karşısında, hak kaybına uğrayan kadınlarla dayanışma gösteren, demokratik haklarını kullanarak mücadele eden kadınlara karşı yapılan bu saldırıyı kabul etmiyoruz. Bizler Emek ve Demokrasi Platformu olarak verilen bu haksız tutuklama kararına karşı, tutuklananların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

MARDİN EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU

KESK – TMMOB – HDP – DBP – İHD – MEDİ DER – TJA – DİSK – ŞAHMARAN KADIN PLATFORMU – MEZOPOTAMYA YAZARLAR DERNEĞİ

Yorumlar