Torba Yasası Kanunsuzluktur...BASINA VE KAMUOYUNA AKP iktidara geldiğinden bu yana neredeyse tüm yasa ve anayasa değişikliklerinde kurnazca bir yol izledi! Bazı olumlu değişiklikler ile tüm toplumu ilgilendiren ve geriye götüren, kazanılmış haklarımızı tırpanlayan ve kendi iktidar alanını genişleten yasa maddelerini iç içe koyarak Meclis’ten çıkarmayı adet haline getirdi. Böylece Meclis’te sağlıklı yasa yapmayı engellemekte ve kamuoyunu yanlış bilgilendirerek kendi lehine bir ortam yaratmak istemektedir. Bunun en somut örneği SSGSS yasasıdır. Mezarda emekliliği getiren, katkı payları ile sağlığı ulaşması zor bir alan haline getiren ve şirketlerin insafına terk eden uygulama aynı yöntemle hayata geçirildi. TBMM’de bir çok maddesi kabul edilen ve kamuoyu tarafında Torba Kanun yasa tasarısı olarak bilinen “Bazı Alacakların Yeniden yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hakkında Kararname’de Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” kazanılmış haklarımızın gasp edilmesinin yolunu açmaktadır. Başta kamu emekçilerinin iş güvencesi olmak üzere; --- Çalışma yaşamı (evden çalışma, kısmi süreli çalışma vb.) daha da kuralsız hale getirilmekte ve işverenlerin inisiyatifine terk edilmektedir. --- Haftalık çalışma süreleri 30 saatin altında olan çalışanların sağlık hakları ellerinden alınmaktadır. --- Stajyer çalışma yaygınlaştırılarak ucuz< emek sömürüsünün önü açılmakta ve Meslek Lisesi öğrencileri üzerinden sömürü arttırılmaktadır. --- İşsizlik fonunun birikimleri sermaye peşkeş çekilmektedir. --- Turizm de sezonluk çalışan emekçilerin emekli olması olanaksız hale getirilmektedir. --- Doğum izni müjde gibi kamuoyuna sunulmasına rağmen özünde olumlu bir değişikliğin yapılmamıştır. --- Sicil kavramı yerine “disiplin” kavramının getirilmesi ve yasanın bu şekilde düzenlenmesi siyasal iktidarlara “kendi memurunu” yaratmanın olanaklarını sunmaktadır. Vali ve kaymakamların üst disiplin amiri olması keyfi uygulamaların önünü açmaktadır. --- 4-C statüsünde çalışanlara yönelik sömürü artarak devam ettirilmek istenmektedir. --- “Ödünç Memurluk” yaklaşımıyla iktidara sürgün yetkisi verilmekte, “uslu durmayan” hak arayan, örgütlenmek isteyen emekçilerin cezalandırılması, sürgün edilmesi yasal hale getirilmektedir. --- Çalışma yaşamı üzerindeki siyasal iktidarın veya iktidarların keyfi, baskıcı tutumları yasal hale getirilmek istenirken aynı zamanda zaten her geçen gün kuralsız hale getirilen çalışma yaşamı tümden esnekleştirilerek geleceksiz bir yaşamı yaratılmak istenmektedir. --- Vergi afları, teşvikler ve işsizlik fonundaki birikimlerin sermayeye peşkeş çekilmesine rağmen emekçilerin yaşamını; örgütlenme özgürlüğünü güvenli bir gelecek yaşamını tümden yok sayan bu yasa tasarısının yasalaşması durumunda biz emekçilerin kayıpları daha artacaktır. ---Kabul edilen yasayla yüksek öğretimden ilişiği kesilen öğrencilere af getirildiği idda edilmektedir..Ancak kendi kültürüne kendi diline kendi kimliğine sahip çıkan 100.000’e yakın kürt öğrencisi kapsam dışına bırakılmıştır.Anayasanın temel eşitlik ilkesine aykırı olan bu yaklaşım kabul edilemez bir durumdur. --- TBMM’de kabul edilen yasanın başta çocuk ve kadın emeği üzerindeki sömürüyü arttırdığı; esnek, kuralsız, sözleşmeli çalışmanın kölelik boyutuna ulaştığı, bir gerçektir. Değerli Basın Emekçileri, İş güvencesine sahip çıkmak için, insanca yaşamak için, mevcut kazanımlarımızı kaybetmemek için bu yasaya karşı çıkmak her emekçinin, her vatandaşın hem görevi hem onuruna sahip çıkmanın gereğidir. Yaşasın emek, barış ve demokrasi mücadelemiz! MARDİN KESK ŞUBELER PLATFORMU |
3038 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |