UNUTMAYACAĞIZ... UNUTTURMAYACAĞAIZ...BASINA VE KAMUOYUNA 16 Mart 1988 tarihinde Baas Rejimi tarafından Güney Kürdistan Bölgesinde yaşayan Kürtlere karşı yürütülen “Enfal Harekatı” kapsamında kimyasal gazlarla Halepçe kentinde bir insanlık suçu olan soykırım uygulanarak binlerce Kürt katledilmiştir. Dönemin devrik lideri Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’in emriyle 23 Şubat 1988’de başlayıp, 7 Haziran 1989’da sona eren 8 aşamalı Enfal soykırım projesinde içinde onbinlerce kadın, çocuk ve yaşlının da olduğu 182 bin Kürt katledildi. Onbinlerce kişi zorla yerinden edilerek Irak çöllerine götürüldü ve buralarda kazılan çukurlara canlı olarak gömüldü. Yine 4500 köy ve 30 ilçe yerle bir edildi, 1800 okul, 300 hastane, 3000 cami ve 27 kilise yıkıldı. Enfal soykırım projesi 1988 yılında doruğa ulaştı. Enfal Operasyonu’nda kara harekatları, havadan bombalamalar, yerleşkelerin sistematik bir şekilde yıkılması, toplu zorunlu göçler, idam mangaları ve kimyasal silah kullanımı dahil her türlü insanlık dışı uygulama hayata geçirilmişti. Güney Kürdistan’da en az 1 milyon insanın göç etmesine neden olan Enfal operasyonları döneminde, bugün 36. Yıldönümü olan 16 Mart 1988’de Halepçe ve çevresine yönelik kimyasal silahlarla saldırılan kentte en az 5 bin kişi hayatını kaybetti. Soykırımdan canlı kurtulanlar ise normalden çok daha yüksek oranlarda sağlık sorunuyla karşı karşıya kaldı. Baas rejiminin “Enfal Harekatı” kapsamında yaptığı Halepçe Katliamı, Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü’ne göre yapılan soykırım tanımına uymaktadır. Saddam Hüseyin’in iktidarda olduğu Baas rejiminin özellikle Enfal Operasyonu kapsamında amaçladığı ve gerçekleştirdiği suçlar soykırım suçudur. Nitekim Irak Parlamentosu ve Irak Kürdistan Bölgesi Parlamentosu da Halepçe katliamını soykırım olarak kabul etmiştir. Enfal Harekatı; İngiltere, İsveç ve Norveç parlamentolarında da ‘Kürt soykırımı’ olarak kabul edilmiştir. Halepçe Katliamı, sadece bir etnik grubun acılarıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu katliam, masum insanların yaşam hakkının nasıl ihlal edilebileceğini ve insanlık dışı eylemlerin nereye varabileceğini göstermektedir. Enfal katliamı ile Kürt halkının tarihi, kültürü ve varlığı yok edilmek istendi. Bugün de Saddam rejimine özenen, Kürtlere karşı giriştikleri katliamlarla, “ganimet” politikalarıyla, işgal harekatlarıyla sonuç almaya çalışan güçler Enfal zihniyetinden beslenmeye devam etmektedir. Kürt halkı tarihin gördüğü en büyük katliamlardan biri olan Enfal Katliamdan ve Halepçe’den sonra nasıl ki küllerinden yeniden doğduysa ve bugüne kadar yaşadığı sayısız katliamdan sonra güçlenerek Ortadoğu’nun en politik ve özgürlükçü toplumlarından biri olduysa, bugün de gerçekleştirilen hiçbir katliam ve saldırı sonuç alamayacak; Kürt halkının özgürleşmesini engelleyemeyecektir. Dünkü katliamcılar tarih ve insanlık vicdanında mahkum oldular bugünkü saldırganlarda onların akıbetini yaşamaktan kurtulamayacaktır. Bizler Mardin Emek ve Demokrasi Platformunun bileşenleri olarak olarak Halepçe katliamının 36. yıldönümünde, bir daha bu acıların yaşanmaması için tüm dünya ülkelerine çağrıda bulunarak bu soykırım suçunu tanımaya davet ediyor, Halepçe katliamında yaşamını yitirenleri saygı ile anıyoruz. MARDİN EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU |
270 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |