ÇOCUKLARIN GÜVENDE OLMADIĞI BİR TOPLUMUN GELECEĞİ TEHLİKEDEDİR!

Basına ve Kamuoyuna

Kutsal olan aile değil, onurlu ve eşit bir yaşamdır!

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni, arama çalışmalarının 19’uncu gününde, köye 1.5 km uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde bir çuval içinde bulundu.

Tam 19 gündür hep birlikte ‘Narin’e ne oldu?’ diye soruyorduk ve Narin, her yeri mobese kameralar ile çevrili olan bir kentte, küçücük bir köyde 19 gün sonra üç kez arandı dedikleri derede bulundu. Titizlikle inceleniyor dedikleri soruşturma bu mudur? İlgili kurumlar, Narin'in 19 gün boyunca bu küçücük köyde bulanamamasının açıklamasını yapmak zorunda! 19 gün boyunca tüm bulguların izlerin kaybolmasını mı bekledi?  Hızlıca yayın yasağı getirilerek kimler korunmak istendi? Çocukları ve kadınları korumayan Aile ve sosyal bakanlığı bu süreç içerisinde ne yaptı?

Yoksa Narin’in cenazesinin 19 gün sonra bulunmasının altında siyasi ilişkiler mi yer alıyor. Bir AKP vekilinin çıkıp bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylememiz gereken şeyler var çünkü aile bizim dostlarımızdır derken neyi anlatmaya çalışıyor. Hırsızlık, taciz, tecavüz, cinayet olabilir ancak kutsallaştırdığımız aile dostumuzsa sıkıntı yok mu diyor? İktidar bununla ilgili bir açıklama yapacak mı? Neyin üstü örtünmeye, kimler korunmaya çalışılıyor? Suçluyu koruyan, bilgileri saklayan bu vekil hakkında bir işlem yapılacak mı? Kamuoyuna bununla ilgili derhal bir açıklama yapılmalıdır

Narin'in katilini uzakta aramaya gerek yok! Narin'in katili bu iktidarın zihniyetidir; çocuk istismarının üstünü mecliste kapatarak oylamaya sunan; her gün kadınlar ve çocuklar katledilirken kadınları ve çocukları koruyan yasaları değiştiren; tacizi, tecavüzü, çocuk istismarını kadın ve çocuk katliamlarını meşrulaştıran; aileyi kutsallaştırarak kadın ve çocukları şiddet dolu yaşamlara mahkûm eden iktidarın ta kendisidir.

Narin’in katledilmesinin sorumlusu bir kereden bir şey çıkmaz diyen bu sapkın iktidarın politikalarıdır. Narinin katilleri İstanbul sözleşmesinden çıkanlar, 6284 sayılı yasayı uygulamayanlardır. Narin’in ve kaybettirilen tüm çocukların sorumlusu çocukları tarikat ve cemaatlere teslim eden hayatlarını karanlığa boğan; çocuğun üstün yararını hiçe sayan koruyucu, önleyici politika üretmeyen bu iktidarın kendisidir.

Her yıl binlerce çocuk kayboluyor, istismara uğruyor ve öldürülüyor. Devlet tarafından 2016 yılından beri veriler saklanıyor, kamuoyuna bilgi verilmiyor. Sakladıkları nedir?  TÜİK verilerine göre 2008-2016 arasında Türkiye’de toplamda 104 bin 531 çocuk kayboldu. Bu çocukların kaçı ailesine teslim edildi, kaçı hala kayıp, hiçbir bilgi yok. Dahası 2016 yılından beri kaybolan veya kaybettirilen çocuklara ilişkin veri açıklanmıyor. Bu veriler 8 yıldır neden açıklanmıyor? Neden kadın ve çocukları korumak ve önleyici politikalar üretmek yerine verileri saklayarak olayların üstünü örtmeye çalışıyorsunuz. Ülke resmen kadın ve çocuk mezarlığına dönüşmüş durumda ama ilgili kurumlar hiçbir şey yapmıyor.

Çocukların güvende olmadığı bir toplumun geleceği tehlikededir!

Doğan her çocuğun başta yaşam hakkı olmak üzere eğitim sağlık sosyal ve kültürel tüm haklarını güvence altında tutması gereken yaşadığı ülkenin kamu kurumlarıdır. Hatta çocuğun üstün yararını gözetmek için bu haklar Uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmıştır. Bu yüzden bütün çocuklara güvenli bir dünya için, Narin için adalet istiyoruz. Öfkemiz büyük, isyanımız büyük. Narin’in katillerinden, onları bugüne kadar koruyanlardan, bu cinayetin bugüne kadar saklı kalmasında ihmali olanlardan gereken hesabı soracağız. Cezasızlık politikalarıyla katilleri, canileri koruyup aklamanıza müsaade etmeyeceğiz.

Sistem tarafından desteklenen paramiliter yapıların, cemaatlerin ve kolluk kuvvetlerinin Kürdistan’ın dört bir yanında rahatça hareket ederek, yaşamlarımızın içine kadar girmelerine, yaşamlarımızı çalmalarına ve çocukları yaşamdan koparmalarına izin vermeyeceğiz. Narin ve tüm çocukların için yaşanabilir, eşit, özgür bir yaşam örene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Kürdistan’da yaymak istediğiniz özel savaş politikalarıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Bizler Narin, Uğur, Ceylan ve Leyla gibi birçok çocuğun akıbetinin hesabını sormak için buradayız. Tacizi, tecavüzü, istismarı, kadın ve çocuk katliamlarını meşrulaştırmanıza müsaade etmeyeceğiz.

Ahlaksızlığı yayarak toplumu yozlaştırmanıza müsaade etmeyeceğiz!

Yorumlar