Demokratik Kent KonseyiBASINA VE KAMUOYUNASon süreçte bölgede, yaşanan çatışmasızlık ortamı, barışa dair umutları biraz artırsada Şırnak ve Uluderede yaşanan çatışmalar ve gerçekleştirilen operasyonlar barış umutlarını gölgede bırakmış,Umudun yerini öfke almıştır. Çatışmasızlık ortamına rağmen Hükümetin ve TBMM’nin bu süreci iyi değerlendirmediği ve gerekli olan adımları atmadığı gözlenmektedir. Toplumun şiddetle barışa ihtiyaç duymaktadır; 30 yıldan beri süren şiddet ortamı hepimizin bildiği gibi 50 bine yakın insanın yaşamını yitirmesine, 3 bin beş yüz köyün boşaltılmasına, 17 bin insanın faili meçhul cinayetlere kurban gitmesine ve bu ülkenin 400 milyar dolarının yok olmasına sebebiyet vermiştir. Böylesine önemli bir sorunla karşı karşıyayız. Konuyla ilgili herkesin ortak fikri bu ülkenin en önemli sorunun Kürt sorunu olduğudur. Öyleyse devletin ve hükümetin bu soruna gereken önemi vermesi ve ciddiyetle yaklaşması gerekmektedir. Ortada seçim sonrasına kadar uzatılan bir eylemsizlik kararı varken, AKP iktidarının operasyonlarda ısrar etmesi Demokratik açılımda gerçek niyetlerin ne olduğunu açıkça ortaya çıkarmaktadır.Bize göre bunun anlamı şudur AKP iktidarı imha ve inkar siyasetini tutarlı bir şekilde devam ettirmek istemektedir. 2005’te Kürt Sorunu vardır diyen mevcut siyasi iktidar 2011’de Kürt sorunu yoktur demektedir.Ne gariptir ki, AKP iktidarı Türkiye’de yaşayan halkların sesine hiçbir şekilde kulak vermiyor; eşit yurttaşlığın ve birlikte yaşamanın zeminini oluşturacak, bu anlamda Kürt Sorunu’nun çözümünü mümkün kılacak olan demokratikleşme adımlarını bir türlü atmıyor. Türkiye halkları, insanca ve onurlu yaşama konusunda, tüm halklar kadar yaşama hakkına sahipken, hükümetin bu akıl almaz tutumunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Seçime doğru giderken AKP iktidarı bu oyalama, yok sayma hatta inkâr ve imha niteliğindeki siyasetinin yol açtığı/açacağı sonuç ve etkileri çok iyi görmelidir. Bu siyasetin olası ve en tehlikeli sonuçlarından biri de çatışmaların yeniden başlamasıdır. Türkiye’nin artık yeniden içine girilecek sonu belirsiz bir şiddet sarmalına hiçbir şekilde tahammülü yoktur. Hele, bölge dengelerinin tümüyle altüst olduğu karmaşık bir siyasal konjonktürde böylesi bir gelişmenin olası sonuçlarını tahayyül bile edemiyoruz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz.Operasyonlar derhal durdurulmalıdır.Çünkü askeri operasyonlar sürdüğü sürece barışın demokrasinin ve özgürlüğün oluşmasının koşulları gün geçtikçe ortadan kalkmaktadır. Bu ülkede 30 yıldan beri dökülen kan ve akan gözyaşı özelikle bölge halkının tahamül sınırını zorlamaktadır. Mardin Demokratik Kent Konseyi olarak süreci takip etmeye devam edeceğiz. Özelde bölge halkının genelde ise ülkenin barışa şiddetle ihtiyacı bulunmaktadır. Geçmişte yaşanan acı ve kayıpların bir daha yaşanmaması amacıyla barışa gidecek yolda, toplumun her kesiminden insanları üzerlerine düşeni yerine getirmeye davet ediyoruz. MARDİN DEMOKRATİK KENT KONSEYİ
|
1588 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |