Darbe Anayasası Protesto Edildi BASINA VE KAMUOYUNA BASKI, SÜRGÜN, SORUŞTURMA VE CEZALAR BİZİ YILDIRAMAZ; MÜCADELEMİZDEN ALIKOYAMAZ…..!
AKP nin 2003 yılında iktidara gelişi ile, Dünya Bankasının Programı bir olan SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI 'nın yasal zeminini oluşturmaya başladı. Sağlık büyük ölçüde özelleştirildi, Sosyal Hizmet tasfiye çalışmaları başlatıldı, Sosyal Güvenlik hak olmaktan çıkartıldı. AKP şimdi de Mayıs 2011 de aldığı Kanun Hükmünde Kararnameyi kullanılarak; SHÇEK kapatıldı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Özürlüler İdaresi lağvedildi. Taşeron çalıştırılanlara KIDEM TAZMİNATI adı altında bir düzenleme yapılıyor. Bu aynı zamanda taşeron eliyle çalıştırılmanın tescili anlamına da gelmektedir. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmeti üretme ve hak sahiplerine sunma görevinden çıkarılarak, düzenleyici, denetleyici, koordinatör bakanlık haline getirilmek isteniyor. Kamu-Özel Ortaklığı ve Kamu Hastane Birlikleri yasası yerleştirilmiştir. Sağlıkta özelleştirmenin tamamlanması, mülkiyet devri ve tüm çalışanları güvencesizleştirilmesi anlamına gelen bu düzenleme kabul edilemez. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak; Halkın sağlık hakkını ortadan kaldıran, sağlığı özelleştirerek "Paran Kadar Sağlık" dönemini başlatan, çalışanların iş güvencesini yok eden, taşeron çalıştırmayı kural haline getiren bu programa karşı mücadelemiz devam edecektir. Sendikamız bu mücadeleyi yürütürken, başta savaş ve şiddet ortamı ve bundan beslenen milliyetçi hezeyanlara karşı, emek alanının demokratikleştirilmesi, grev ve toplu sözleşme hakkının kullanılması, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için de mücadele vermektedir. AKP, Sağlıkta Dönüşüm Programının yürütülmesi amacıyla, her alanda olduğu gibi, Sağlık ve Sosyal Hizmet alanında da alabildiğine kadrolaşmış, bu programa karşı mücadele eden Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerini hedefine almıştır. KESK ve ona bağlı sendikaların kadrolarına yönelik baskı, sürgün, soruşturma ve gözaltılar belirgin bir biçimde artmıştır. Demokrasi mücadelesi içinde olmaktan kaynaklı olarak da gözaltılar, hatta tutuklamalar yaşanmaktadır. Halen bir çok yöneticimiz uydurma gerekçelerle tutukludur. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerini yıldırmaya, mücadelelerinden alıkoymaya yönelik bu baskı, sürgün, soruşturma, ceza ve tutuklamalar bizi yıldırmadı, bundan sonra da yıldıramaz. Hükümetin bu politikaları sürdükçe, kadrolaşmasını yaygınlaştırdıkça mücadelemiz daha da büyük bir ivme ile sürecektir. Hükümeti, kadrolaşmaya son vermesi, bizi yıldırmak için uyguladığı baskı, sürgün, soruşturma ve cezalardan vazgeçmesi için uyarıyor ve tutuklu yöneticilerimizin derhal serbest bırakılmalıdır. MARDİN KESK ŞUBELER PLATFORMU
|