Kadın Katliamları Son Bulana Kadar Özgür, Eşitlikçi, Demokratik Bir Hayatı Kurmak İçin Mücadeleye Devam Edeceğiz!Mardin KESK Şubeler Platformu Kadın Komisyonun yaptığı çalışmalar; 24 Kasım 2011 tarihinde; 17:30'da Seminer "ŞİDDETİN BOYUTLARI" 19:00'da Belgesel Gösterimi "UMUT DA BİTERSE" ve Yönetmeni Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe GÖKKAN'la söyleşi yapıldı. Mardin KESK salonumuzda yapıldı. 25 Kasım 2011 tarihinde; 15:00'da KESK'li Tutuklu Kadınlara Yenişehir Postanesinden karpostal gönderildi. 17:30'da sendika binamızdan Newroz alanına doğru Kitlesel meşaleli yürüyüş ve ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Mardin KESK Kadın Komisyonundan Asena PALA yaptı. Kadın Komisyonu Meşaleli yürüyüşe erbanelerle katılım yaptı. Yürüyüşte renkli sahneler eşliğinde kadın şiddetine son sloganlarıyla seslerini bütün halka duyuran emekçi kadınlar eylemlerimiz bununla sınırlı kalmayacaktır dedi. Basın açıklamasından sonra, saat 19:00'da A.K.M(Artuklu Kültür Merkezi)'de "İÇİMDEKİ YANGIN" adlı film gösterimi yapıldı. Basın açıklamasını okuyan Asena PALA Şöyle devam etti; Sevgili İnsanlar,Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek öldürülmesinin üstünden yarım yüzyıl geçti. Bugün ise ülkemizde kadına yönelik her türlü şiddet artarak devam ediyor. Bu ülkede her gün ortalama 5 kadın en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Evde, işte, sokakta tacize, tecavüze, ayrımcılığa maruz kalıyor. Tüm bunlar yaşanırken AKP iktidarı kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı durdurmak bir yana, muhafazakar söylemlerle bu şiddet ve ayrımcılığı adeta meşrulaştırıyor. Oysa ki gerçek bambaşka… ·Gerçek, kadın cinayetleri münferit değil sistematiktir. ·Gerçek; kadın cinayetleri son 7 yılda %1400 arttı. ·Gerçek; 81 ilde toplam sadece 65 sığınma evi var, olması gereken sayı ise 3800! ·Gerçek; kadına yönelik şiddetin 12 bin din görevlisiyle çözüleceği öngörülüyor. ·Gerçek; kadın erkek eşitliğine inanmadığını kadınların gözlerinin içine baka baka söyleyen bir Başbakan var. . Gerçek; göçmen ev işçisi kadınlara ırkçı ve ayrımcı davranılmasını öğütleyen gazetelerimiz var. ·Gerçek; sendika üyesi oldukları için işten atılan kadın işçiler var. ·Gerçek; cop darbeleri ile hamile bir kadının bebeğini öldüren ‘erkek’ polisler var. . Gerçek; tecavüzcülerini cezai indirim uygulayarak koruma altına alan erkek egemen sistemin son mağduru N. Ç. adında on üç yaşında bir kız çocuğu var. . Gerçek; on kilometre ötemizde recm uygulamasına maruz kalarak öldürülen Şemse Allak adında bir kadın var. Ve daha sayamayacağımız “nice” acı gerçeğimiz var! Tüm bu gerçekleri topladığımızda ortaya çıkan tablo ise gerçeklerin kendisinden daha vahim. KESK olarak, cinsiyet eşitsizliği sorununa çözüm üretecek yeni bir “Kadın ve Eşitlik Bakanlığı”nın kurulmasını talep ediyor, gelişmelerin takipçisi olacağımızı ve toplumda tam bir eşitliği, özgürlüğü ve demokrasiyi sağlayana kadar da mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtiyoruz. • Ayırımcılık, istismar ve şiddet mağdurlarının desteklenmesinde ön saflarda yer alan kadın hareketlerinin ve kadınların kâr amacı gütmeyen sektörlerinin mali olarak desteklenmesini; • Ataerkil ve kapitalist sistemlerin sözcülüğünü üstenen ticari medyanın, kadın bedeninin devamlı olarak yanlış temsili, suiistimali ve istismarından sorumlu tutulmasını; • Kadınların öz örgütlerinin desteklenip teşvik edilmesinin yanı sıra oluş biçimine ve nedenine bakılmaksızın, kadınlara ve kız çocuklara yönelik şiddetin derhal önlenmesini, • Kadın bedeninin silahlı çatışmalarda savaş silahı olarak sistematik kullanımının ve bu kadınların (ve tecavüzden doğan çocuklarının) maruz kaldıkları aşırı şiddetin suçunu üstlenerek aileleri ve toplulukları tarafından reddedilmesinin kınanmasını; • İster özel isterse kamusal alanda olsun kadına yönelik şiddet suçu işleyenlerin cezalandırılmasını, gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce yapılmasını, • Yerel yönetimlerin daha fazla kadın sığınma evleri açmalarını, toplumsal yaşam alanlarında ev işleri, çocuk bakımı gibi sorumlulukları paylaşan, kurumlar yaratılmasını TALEP EDİYORUZ. Kadınlar değil, katiller, tecavüzcüler yargılansın! Şiddet hareketlerini gerçekleşmeden önleyecek ve durduracak eylemlere ihtiyaç vardır. • Kadın cinayetleri, kadın sünneti , 'namus cinayetleri', cinsel turizm, kadın ve çocuk ticareti, zorla kısırlaştırma ve kadın aktivistlere, kadın mahkûmlara, eşcinsel ve trans kadınlara ve engelli kadınlara karşı kullanılan şiddet gibi farklı ülkelerde kadına yönelik ataerkil şiddetin farklı tezahürlerini kınamaya; • Utanç duygusunun kadın mağdurlardan şiddete başvuran erkeklere doğru kaydırılması için çalışmaya; • Kadın bedeninin metalaştırılmasını teşhir etmeye;
Kadınlara yönelik erkek şiddetine karşı kadınların bütün direniş biçimlerini -özellikle kolektif olanlarını- görünür kılmaya; böylelikle toplumlarımızda bu şiddeti kuşatan sessizlik kültürünü kırmaya; ñ İttifakımız olan toplumsal hareketlerle birlikte farkındalık oluşturma eylemleri ve feminist bilinç yükseltmeyi destekleyen halk eğitimi kampanyaları yardımıyla şiddetle savaşmaya; Kadına yönelik şiddeti (saldırganların cezasız kalması, çocuk sahibi olma konusunda kadının karar verme hakkını reddetme, kadın aktivistlerin kriminalizasyonu, kürtajın yasaklanması vb) sürekli hale getiren ataerki ile neoliberal aktörler ve politikalar arasındaki bağları görünür kılmaya; örneğin kadın cinayetlerine ve serbest ticaret anlaşmalarıyla olan bağlarına dikkat çekmeye;
Kadına yönelik şiddettin kabul edilemez (ve şiddetsiz fiziksel mekanların) olduğu bir çevre yaratmayı toplumsal hareketlerin yol gösterici ilkesi olarak güvence altına almak için erkeklerin ve kadınların yer aldığı toplumsal hareketlerle ittifak halinde çalışmaya, 8 tutuklu KESK’li kadın arkadaşımız adına SÖZ VERİYORUZ. - Kadın katliamları son bulana kadar özgür, eşitlikçi, demokratik bir hayatı kurmak için mücadeleye devam edeceğiz! - Tacize, tecavüze, şiddete hayır! - Kadın onurunu ayaklar altına alan politikalara hayır! - Onurumuzu ezen şiddete hayır! MARDİN KESK ŞUBELER PLATFORMU KADIN KOMİSYONU |
2543 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |