Tekel İşçileriyle Dayanışma GreviTekel İşçileriyle Dayanışma kapsamında Ülke genelinde gerçekleştirilecek olan greve Mardin'de bulunan Emekçiler büyük katılım sağladı.KESK,TÜRK-İŞ,TTB'nin katılımıyla EMEK Platformu öncülüğünde gerçekleştirilen grev oturma eylemi ve basın açıklamasıyla gerçekleşti.Basın açıklamasından önce kitleye açıklamalarda bulunan Enver ETE Memur-Sen'in aldığı çekilme kararının yıllardan beridir dile getirdiğimiz "Yandaş Sendika" anlayışından uzak olmadığını söyledi.Kitle bu açıklamaya alkışlı protestolarıyla destek verdi.Eylem Belediy-İş Mardin Şube Başkanı Memduh Öztürk'ün basın açıklamansını okumasıyla sona erdi. Basın açıklması: Günümüz
Türkiye’si sermaye için dikensiz bir
gül bahçesine çevrilmiştir. Neo-liberal politikalara sıkı sıkıya
sarılmış
Hükümetler tarafından 30 yılı aşan bir süredir bu ülkede sermayenin her
istediği anında ve fazlasıyla yapılırken, emekçilerin en temel ve insani
talepleri sistemli bir şekilde bastırılmış, hakları gasp edilmiştir. AKP
iktidarı emekçilere yönelik bu çok yönlü kuşatmanın son, fakat en
kararlı
temsilcisi olarak bu politikalarda ısrar ediyor. Bu
politikaların özü üç temel ayak üzerinde
yükseliyor. Birincisi kamu alanının, bütün yurttaşlara ait olan
değerlerin
piyasa güçlerine terk edilmesi, en temel insan ihtiyaçlarının dahi bir
kâr
alanı haline getirilmesi: AKP özelleştirmede şampiyondur. İkincisi 12
Eylül artığı bir Anayasa’nın
gölgesinde yurttaşlarını en temel haklardan mahrum bırakan, Kürt
sorununu
demokratik ve barışçıl yönde çözme iradesini ortaya koyamayan,Hukuk’un
siyasallaşmasına engel olmayıp buna zemin hazırlayan,insana dayalı ya da
etnik
kimliklerini tanımayarak onları dışlayan otoriter devlet anlayışı: AKP
baskıda,
gözaltılarda, kitle gösterilerine yönelik şiddette şampiyondur. Üçüncüsü
örgütlenerek, birleşerek kendi
çıkarları için bu gidişata dur diyebilecek, hak gaspları karşısında
sesini
yükseltecek, sermayenin karşısında emeğin onurunu savunacak emekçilerin
istihdam politikaları yoluyla bölünmesi, emekçilerin farklı statülerle
farklılaştırılması, böylelikle işçi-memur, kadrolu işçi-taşeron işçisi,
sözleşmeli, 4/C’li, 4/B’li adı altında
parçalanmış emekçilerin örgütsüzleşmesi, etkisizleştirilmesi, eşit işe
eşit
ücret ilkesinin ayaklar altına alınması. AKP kuralsız istihdam alanında
da
şampiyondur. 4/C statüsü
tamamen özelleştirme mantığının
ürünüdür. AKP kârlı kamu işletmelerini yok pahasına sermayeye aktarırken
bu
işletmeleri kârlı hale getiren, etiyle, kanıyla, dişiyle tırnağıyla bu
işletmelerin her bir tuğlasında, makinasında hakkı bulunan emekçileri de
sokağa
bırakmak, açlığa ve sefalete mahkûm etmeye kararlıdır. Bunun en son
somut örneği Tekel işçilerinin
durumudur. Bugün Ankara’da sürmekte olan Tekel işçileri direnişi bu
noktada Türkiye’nin
bütün emekçileri için önemli bir sınav niteliği kazanmıştır. Hamasi
sloganların
ötesinde bir gerçek olarak ifade edilecek olursa bugün tüm emekçilerin
yüreği
Tekel işçileri için atmakta, umutları, talepleri Tekel direnişinde
somutlanmaktadır. Tekel direnişi emekçiler için bir nirengi noktasıdır.
Direnişin kaybedilmesinin sonuçları bütün emekçiler için ağır olacaktır.
Direnişin kazanılması durumunda ise aynı 25 Kasım Grevinde yaşandığı
gibi, emekçiler
için daha aydınlık, daha demokratik bir Türkiye umudu güçlenecektir. Bu
nedenle
emek güçlerinin her hangi birinin bu direnişi hafifsemeye hakkı yoktur. DİSK ve
KESK’in çağrısıyla bir araya gelen 6
Konfederasyonun toplantısı sonucunda Hükümete sorunu çözmesi için 26
Ocak’a
kadar mühlet verildi. Bu süre içerisinde sorunun çözülmemesi durumunda
dayanışma grevi yapılacağı vurgulandı. Siyasi iktidar bu çağrıyı
savsakladı.
Yeni bir randevu vererek soğukta ekmek ve demokrasi mücadelesi veren
Tekel
emekçilerini 1 hafta oyaladı. Bu bir haftanın sonunda işçilere yine
4/C’yi
dayatabileceğini sandı. Siyasi
iktidar Tekel işçilerini pervasızca
kapının önüne koyabileceğini, kimsenin onlara sahip çıkmayacağını
düşünerek bu
adımı attı. Bugün gerçekleştirdiğimiz 1 günlük iş bırakma eylemiyle
hükümeti
bir kez daha uyarıyoruz,4/C ve güvencesiz çalıştırma politikasından
derhal
vazgeçmelidir.Tekel işçileri yıllardır süren bu karanlığa karşı bir
meşale yaktılar.
Bu meşalenin sönmesine izin vermeyeceğiz. Emek, Barış
ve Demokrasi Mücadelesini
Yükselteceğiz!
|
2078 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |