Süresiz Dönüşümsüz Açlık Grevleri 39. GünündeCEZAEVLERİ ÖLÜM EVLERİ OLMASIN (Süresiz Dönüşümsüz Açlık Grevleri 39. Gününde) Türkiye cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin 12 Eylül 2012 de itibaren Cezaevlerinde
başlayan süresiz dönüşümsüz Açlık grevlerini durdurmak için çözüm arayışında
olması gereken hükümetin sergilediği sorumsuz tutumun sonucu, açlık grevlerinin
her gün daha da yaygınlaşmaktadır , 39 günü geride bırakın açlık grevleri
karşısında süren sessizlik endişeleri arttırmaktadır, "Cezaevlerinden
gelen bilgiler, tutuklu ve hükümlülerin ciddi sağlık sorunları ile karşı
karşıya olduğu yönündedir. Başta tutuklu ve hükümlü aileleri olmak üzere, tüm
kesimler cezaevlerinde başlayacak toplu ölüm endişesi içindedir. Açlık
grevlerinin bitirilmesi için tutuklu ve hükümlülerin taleplerini karşılayacak
girişimler derhal başlatılmalıdır, Gerekli önlemler alınmaz, tutuklarla diyalog
yolu bulunmaz, 39 günden bu yana açlık grevini sürdürenlerin insani ve
demokratik talepleri karşılanmaz ise tek tek ya da toplu ölümler kaçınılmaz
olacaktır Bugün ölüme adım adım yaklaşan bu gidişe dur demek için harekete
geçmeyenler, tutuklu ve hükümlülerin ölümünden sorumlu olacaklardır. Açlık
grevlerine seyirci kalmak, ölümlere, çatışmalara ve savaşa seyirci kalmaktır
cezaevlerinden yükselen açlık grevindeki tutsakların sesi bir an önce
duyulmalıdır. . Türkiye'nin demokratikleşmesi, Kürt sorunun demokratik
çözümünden yana olan herkesi bu sorun karşısında hızla adım atmaya çağırıyoruz. Ceza evlerinden yükselen
çığlığa herkes kulak vermelidir Bu çığlık özgürlük ve adalet isteyenlerin
çığlığıdır. Artık Yeter! “Demokrasi” adı altında dayatılan baskı düzenini
değil, demokratik hak ve özgürlüklerimizi istiyoruz. 39. gününe giren süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eylemcisinin sayısının giderek arttığı ve tüm tutuklu ve hükümlüleri kapsayacağı bilgileri gelmektedir. Böyle bir şey gerçekleşirse binlerce kişinin sağlık ve yaşam hakkının tehlikeye gireceği de kesindir. 2000 yılında yaşanan açlık grevleri ve müdahale sonucu 30 insanın ölmesi yüzlerce insanın sakat kalmasına neden olan bir durumun ortaya çıkmaması için gerekli girişimlerde bulunmak için Adalet Bakanlığı’nın başta tabip odaları olmak üzere insan hakları savunucularının açlık grevi yapılan cezaevlerini ziyaret etmesine izin vermesi gerekmektedir. Açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin Kürt sorununun çözümü noktasında tartışılan talepler olduğu ve bu nedenle de bu konuda siyasal iktidarın ölümler yaşanmadan gerekli tedbirleri alması gerektiğini belirtmek isteriz. . Siyasal iktidarın AKP kongresinde ifade ettiği gibi anadilde savunma hakkının kabul edilmesi için bir an önce gerekli yasal değişikliklerin yapılması açlık grevi eylemlerinin sona erdirilmesine de katkı sunacaktır. 1980 yılından bu tarafa Türkiye cezaevlerinde 144 kişi açlık grevleri ve ölüm oruçları nedeni ile yaşamını yitirmiştir. Bu kadar ağır bir sürecin yaşandığı Türkiye’de yeni ölümlerin yaşanmaması için Adalet Bakanlığı’nı sorumlu davranmaya ve süreci zorlaştırmamaya davet ediyoruz. Mahpuslara zorla müdahale edilerek tek kişilik hücrelere atılması ve bilinçsizce yapılacak tıbbi müdahaleler sorunları daha da ağırlaştıracaktır. Dolayısıyla sorun diyalog ve müzakere yöntemi ile çözülmelidir. Bunun için de başta sivil toplum örgütleri olmak üzere duyarlı kişilerin arabuluculuğuna gerekirse başvurulmalıdır.
KESK ,İHD ,MARDİN TABİB ODASI TMMOB |
2003 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |