Açlık grevlerinde kritik aşamaya çoktan gelindi... Hükümet ‘taraf’ olmayı bırakıp, acil çözüm konusunda ‘muhatap’ olmalıdır!Değerli Basın Emekçileri, Cezaevlerinde başlatılan
süresiz-dönüşümsüz açlık grevleri yeni katılımlarla birlikte 10 bin kişiyi
bularak 61. gününe girdi. Açlık grevleri bir ülkede
demokrasinin, eşitliğin ve özgürlüğün olmadığı siyasal sistemlerin bir
sonucudur. 1980’den bu yana yaşanan açlık grevlerinin sayısı, içinde
bulunduğumuz baskı ve zorba düzeninin, karanlığının da bir kanıtıdır. Ülkemizde
12 Eylül’le başlayan eşitlik ve özgürlüklerin rafa kalktığı bu karanlık, bugün
AKP’nin gölgesinde derinleşerek devam etmektedir. Cezaevlerinde açlık
grevlerinde bulunan yüzlerce tutuklu ve hükümlünün içinde yeterli besin desteği
ve sağlık hizmeti almayanların ciddi ve geri dönüşümsüz sağlık sorunları ile
karşı karşıya oldukları bilinmektedir. Cezaevlerinde bir cezaevi hekimi
bulunmadığından bu görev aile hekimlerine devredilmiş olup bu durum tedavinin devamlılığını
bozmaktadır. Ayrıca gelen doktor raporları ve hükümlü başvurularında
tutukluların doktor kontrolünü kabul etmedikleri ve TTB gibi bağımsız
kuruluşlar tarafından bu hizmetin verilmesini istedikleri de bilinmektedir. İnsanların sakat kalmaması, ölümlerin
yaşanmaması için Adalet Bakanlığı’nın başta tabip odaları olmak üzere insan
hakları savunucularının açlık grevi yapılan cezaevlerini ziyaret etmesine izin
vermesi gerekmektedir. Sağlıklı içme suyu, tuz, şeker ve yaşamsal önemi olan B1
vitaminin mutlaka temin etmeli ve isteyen grevcilere ulaştırmalıdır. Açlık grevlerinde en riskli
günlere girildiği ve ölüm haberlerinin gelmesinin an meselesi olduğu bu kritik
aşamada bile AKP, hadi bırakalım çözüm konusundaki siyasi sorumluluğunu,
hükümet olarak, yaşam hakkının kutsallığı ve insani değerlerin korunması
yükümlülüklerini dahi yerine getirmekten kaçınmakta ve adeta ölümlere davetiye
çıkartmaktadır. Dahası, insanların ölüm sınırında gezindiği bu sorunda da
hükümet, tıpkı başka toplumsal sorunlarda olduğu gibi “Ben ne dersem o olur”
iktidar anlayışıyla hareket etmekte ve sağlıklı diyalog yolları kurmak yerine,
sorunu siyasi bir manevra alanı olarak kullanmaktadır. Özgürlük ve demokrasi alanını
toplumsal yaşamın her alanında giderek daraltan AKP hükümeti, Kürt sorununda
izlediği otoriter, baskıcı, tekleştirici yöntemlerle ve sürdürdüğü anti
demokratik devlet anlayışı ile bugüne kadar yeterince ölüme, acıya ve gözyaşına
neden olmuştur. Bugün taleplerini ifade etmek için açlık grevlerine başvuran
mahpuslara karşı içinde bulunduğu duyarsızlık, aymazlık hali ise geçmişten
hiçbir ders almadığını, sorunu çözmek yerine derinleştirme anlayışından
vazgeçmediğini göstermektedir. Açlık grevlerinin bugün diyalog yöntemi ile
çözülmesi, bugüne dek AKP hükümetinin askeri ve siyasi operasyonlarla
derinleştirdiği Kürt sorununda da çözüme doğru atılacak önemli bir adım
olacaktır. Ülkenin temel sorunlarının
çözümünde toplumsal konsensüs aramayıp, tüm kesimlerin sorgusuz sualsiz,
politikalarına biat etmesini isteyen AKP hükümeti, açlık grevleriyle ilgili
yapılan önerilere, getirilen çözümlere, taleplere ve beklentilere gözünü,
kulağını tamamen kapatmaktadır. Bu nedenle, takiye yapmayı,
gerçekleri saptırmayı mubah görmektedir. Başta “inkâr” ve “tecrit” politikaları
olmak üzere dünün iktidar sahiplerine karşı getirdikleri bütün suçlamaları
bugün kendileri yapmaktadır. Tecrit ve izolasyon
politikaları, egemenlerin iktidarını tesis etme amacıyla insani özellikleri
köreltmek için uygulanan ve Türkiye’deki tüm muhalifleri bekleyen, insanlık
dışı bir uygulamadır. Açlık grevlerinin başlamasına
neden olan siyasi ve insani talepleri diyaloglarla çözmek yerine, sorunu değil
de, sorunu ifade eden insanları ölüme sürüklemesinin veya sürüklenmesine
seyirci kalınmasının, ülkemizde onarılması imkânsız derin yaralar açacağına
inanıyoruz. Bu nedenlerle, açlık
grevlerine seyirci kalmak, ölümlere seyirci kalmaktır. Bizler emek ve meslek
örgütleri olarak hükümeti bu konuda sorumluluğunu yerine getirmeye davet
ediyoruz. Bir kez daha ifade ediyoruz, MARDİN
KESK MARDİN
TABİP ODASI MARDİN
TMMOB MARDİN
DİSK |
1787 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |