Kadına Yönelik Şiddet Sürüyor, İsyanımız Büyüyor! Susmuyoruz, Örgütleniyoruz, Durduracağız!25 Kasım
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü çerçevesinde; 24 Kasım cumratesi günü
kısa film gösterimi ve panel gerçekleştirildi. 25 Kasım
Pazar günü Meşaleli yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından basın
açıklaması yapıldı. İsyanımız
Büyüyor! Susmuyoruz, Örgütleniyoruz, Durduracağız! Kadına Yönelik Şiddet Sürüyor, İsyanımız Büyüyor! Susmuyoruz, Örgütleniyoruz, Ülkemizde AKP iktidarının son on
yıldır hayata geçirdiği politikaların bir sonucu olarak kadına yönelik şiddetin
sistematik olarak arttığı bilinmektedir. Bugün çok yönlü eril şiddetin tüm
toplumu sardığı bir süreçten geçiyoruz. Bundan yaklaşık yarım asır önce
Mirabel kardeşler, ülkelerindeki diktatörlüğe karşı özgürlük mücadelesi
yürütürlerken erkek devlet şiddetine maruz kaldılar ve vahşice katledildiler. Bugün 2012 yılı Türkiye’sinde,
hayata geçirdiği erkek egemen politikalarla AKP iktidarı, diktatörlük
rejimlerini aratmayan uygulamalarını başta kadınlar olmak üzere, kendisi gibi
düşünmeyen, iktidarına biat etmeyen tüm muhalif kesimlere dayatmaktadır. Eril şiddetin türlü biçimleri ile
karşı karşıya olduğumuz böylesi bir süreçte iktidar, karşı ses çıkaran tüm
kesimlere olduğu gibi üyelerimize yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalarla
Konfederasyonumuza yönelik saldırılarını da sürmektedir. Üst üste yapılan
operasyonlarla onlarca üye ve yöneticimiz gözaltına alındı ve tutuklandı. Bugün itibariyle iş kollarımızın
genel merkez kadın sekreterleri, şube kadın sekreterleri ve kadın komisyonu
üyelerimizden oluşan 14 kadın arkadaşımız ve toplamda 67 üyemiz tutukludur. Emek ve demokrasi mücadelesini
cinsiyet özgürlüğü mücadelesinden ayrı görmeyen, bu kapsamda kurulduğu günden
bu yana kimseden icazet almaksızın, kendi ilkeleri ışığında mücadelesini
yürüten Konfederasyonumuza yönelik bu saldırıları manidar buluyoruz. Mevcut
hükümetin amacı bir taşla birkaç kuş vurmaktır. Bir yandan kadın üyelerimiz
şahsında Türkiye’deki kadın mücadelesi, diğer yandan tüm üyelerimiz şahsında
yürüttüğümüz emek ve demokrasi mücadelesi hedef alınmaktadır. Böylelikle kamu
emekçilerinin örgütlü gücü etkisizleştirilmeye çalışılmaktadır. Buna karşın, biz KESK’li kadınlar;
KESK’e yönelik bu saldırılara itiraz ediyor arkadaşlarımızı yanımızda
istiyoruz. Bir kez daha haykırıyoruz: Özgürlük, barış, demokrasi, emek ve
insanca yaşam mücadelesini içerde ya da dışarıda aynı kararlılıkla
sürdüreceğiz. Kadın
cinayetleri, taciz ve tecavüz olayları hız kesmeden sürüyor; Bizzat başbakanın “kadın erkek eşit
değildir “ diyerek açtığı yoldan ilerleyen devlet ve hükümet yetkililerinin her
gün yeniden ürettikleri cinsiyetçi söylem ve pratikler, toplumsal yapıda
yerleşik olan eşitsiz cinsiyet ilişkilerini daha da pekiştiriyor. Erkeğin küçük
devleti olan aile dışında, kadının toplumsal yapı içinde kendi kimliğiyle var
olmasına tahammül edilemiyor. Bu kısır çemberi aşmayı zorlayan birçok kadın
taciz veya tecavüz ile olmadı canına kast edilerek durdurulmaya çalışılıyor.
Kadına yönelik şiddet istatistiklerine yansıyan rakamlar, ne yazık ki bizleri
haklı çıkarıyor. Türkiye’de kadına yönelik şiddet münferit değil sistematiktir
ve son 10 yıllık AKP iktidarı döneminde belirgin bir artış göstermiştir. Biz KESK’li kadınlar; “Şiddetten
arındırılmış bir dünya bir Türkiye yaratmak” şiarıyla sendikalarımızda
örgütlenmeye devam edeceğiz, iş yerimizde, sokakta şiddetin her türlüsüne hayır
diyeceğiz, inadına susmayacağız inadına isyan edip haykıracağız. Esnek
güvencesiz çalışma koşullarının dayatılması yanında, iş güvencemiz de
tartışmaya açılmak isteniyor, yoksulluk yaşamı her geçen gün daha da
zorlaştırıyor İş güvencemizin kapalı kapılar
ardında tartışıldığı bu dönemde, kadınlar daha çok ev işlerine mahkûm edilmek
istenmekte, çalışma hayatının içinde direnen kadınlara da kölelik koşulları
dayatılmaktadır. AKP iktidarının 19.yy kölelik düzenini aratmayan Ulusal
İstihdam Stratejisinin güvencesiz, sendikasız, esnek ve ucuz işgücü ordusu için
emekçilere fırlattığı saldırı okları en fazla kadınların sırtlarına saplanmaktadır.
10 yıllık iktidar sürecinde haklarımızı gasp eden ve bir 10 yılımızı daha
ipotek altına almaya ant içmiş AKP hükümeti, “Hedef 2023” projesiyle daha ucuz
ve daha korunmasız kadın emeğini, sağlık ve eğitim harcamalarını kısmayı,
yaşlı, hasta ve çocuk bakımlarını artık kamusal bir hizmet olmaktan çıkarmayı
ve evdeki görevleri katlanmış “köle kadınlar” yaratmayı hedeflemektedir Biz KESK’li kadınlar; eğitim ve
sağlık sistemiyle, hukuksal düzenlemeleriyle, gelenek, görenek, örf ve adet
sistemiyle her türlü dayatmayı içeren bizi ikincil cins olarak gören ataerkil
sisteme ve cinsiyet ayrımcılığını pekiştiren neo-liberal politikalara karşı
mücadele edeceğiz. Hükumet
İçerde ve dışarıda savaş naraları atıyor, diyalog ve müzakere yoluyla çözüm
üretmek yerine sorunları daha da derinleştiriyor. Ülkede 30 yıldır süren çatışmalı
ortamın, en ağır sonuçlarını biz kadınlar yaşadık. Kürt sorununda, diyalog ve
müzakere yoluyla çözüm yerine, şiddeti temel alan bildik politikalarda ısrar
edilmesi, yaşanan acıları katlamak dışında bir sonuç getirmedi. Bu çerçevede
Kürt sorununun demokratik çözüm yolunu açmak için kendi bedenlerini ortaya
koyan binlerce tutuklu ve hükümlünün, yürüttükleri açlık grevi eylemlerini 68.
günde sona erdirmeleri, ülkemizde onarılması imkânsız derin yaraların
açılmasının önüne geçti. Başta tutuklu ve hükümlülerin anneleri olmak üzere
duyarlı tüm insanların yüreğini ağzına getiren bu sürecin barış için bir fırsat
olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Yıllardır söyledik yine söylüyoruz; her
savaşın ortak düşmanı kadınlardır. AKP hükümeti 10 yıldır, içeride çeşitli
biçimlerde eril şiddeti sürdürürken, şimdi bir de Ortadoğu ve Suriye’ye savaşı
körüklüyor. Silahlı çatışmalar kadına yönelik şiddeti tırmandırır ve tecavüz,
cinsel kölelik, ev içi şiddet, yoksulluk ve göç kadınların kaderi haline gelir.
Biz KESK’li kadınlar yaşanan savaşın
son bulması için, daha fazla insanın ölmemesi için, anaların daha fazla
ağlamaması için, bu savaştan medet uman ve kar sağlayanlara karşı, Kürt sorunun
barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için eşit, özgür, barışçıl ve
demokratik bir Türkiye özlemimizi bıkmadan, usanmadan haykıracağız. KESK MARDİN ŞUBELER PLATFORMU |
1859 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |