Satış Sözleşmesini Kabul Etmiyoruz, Bütçeden Hakkımızı İstiyoruz!Mardin
Eğitim-Sen, Şube Başkanı Mehmet Can Yıldız, yaptığı açıklamada, bütçeden biz de
pay istiyoruz dedi. Yıldız basın mensuplarına yaptığı açıklamada 2014 yılı
Bütçesinden emekçilere çok az pay çıktığını söyledi. Yıldız, her yıl olduğu gibi, bu yılda
emekçilerin es geçildiğini ve bütçeden çok az paya muhtaç bırakıldığını
söyledi. Yıldız açıklamasının devamında şunları söyledi:
Satış Sözleşmesini Kabul Etmiyoruz, Bütçeden Hakkımızı İstiyoruz!
Bugünden itibaren TBMM Genel Kurulu’nda
görüşülmeye başlanacak olan 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi, tüm yükün yine
emekçilerin omuzlarına yıkıldığı, emekçilerin ve halkın değil, savaşın, rantın, sermayenin bütçesidir. Savaşın, sömürünün, gerici düzenine
karşı mücadelesinden bir an bile geri adım atmayan emekçiler olarak bugün
buraya bu düzenin bütçesine karşı sesimizi yükseltmeye geldik! Gasp edilen haklarımızın, işimizin,
aşımızın, eşitlik ve özgürlük mücadelemizin sonuna kadar savunucusu olan biz
emekçiler, buradan Meclis’e sesleniyoruz:
Ülkemizi daha karanlığa sürükleyecek bu bütçeyi derhal geri çekin! 11 yıldır AKP hükümeti
kaynakların kimlerden nasıl toplanacağına tek başına karar veriyor, bu
kaynakları kurmaya çalıştığı yeni düzeni güçlendirecek alanlara aktarıyor. Emekçilerin birikimlerine el koyarak, ağır vergilerle toplanan
bu kaynaklar, bugün emperyalizmin taşeronluğuna, toplumun tüm ezilenlerini
baskı altında tutacak şiddet mekanizmalarına, temelde toplumsal yaşamı yeniden
dizayn etmeye aktarılıyor. Bu kaynaklar, daha fazla istihdam
yaratacak, toplumsal refahı arttıracak yatırımlara değil, bir avuç rantiyeci
sermayenin cebine aktarılıyor. Bizler, savaşın, rantın, dinselleştirme projelerinin
maliyetlerini ödemeyi reddediyoruz! Bizlere dayatılmaya çalışılan bu bütçeyi
kabul etmiyoruz. Değerli Basın Emekçileri, Haklarımız her geçen gün gasp edilirken, ülkemizi Ortadoğu’da
emperyalizmin müdahale aracına dönüştüren AKP’nin savaşçı politikalarının
faturası yine emekçilere ödettirilmek isteniyor. Ülkemizin emperyalistlerin
maşası haline getirilmesine, halkların kendi geleceklerine kendilerinin karar
verme haklarının, özgür ve bir arada yaşam haklarının ellerinden alındığı bu
kirli tarihe ortaklık etmesine izin vermeyecek olan biz emekçiler, savaşın
bütçesini de kabul etmeyeceğiz! Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü
süreciyle birlikte savaş harcamaları küçüleceği yerde büyümektedir. Barış
halkların dilindeyken bütçe, barışın değil savaşın, baskının ve şiddetin ve
ölümlerin bütçesi olmaya devam etmektedir. Toplumsal barışa hizmet edecek adımlar
atılmadığı gibi, 90’lı yıllara davetiye çıkaran biçimde demokratik
tepkiler şiddetle bastırılmaya, halkların bir arada yaşam zeminleri
daraltılmaya çalışılmaktadır. 2014 yılı bütçesi de işsizlik, su,
elektrik gibi alt yapı sorunlarının yanı sıra eğitim, sağlık gibi onlarca
sorunla boğuşan halkın ihtiyaçlarına cevap vermek yerine oluşan çatışmasızlık
ortamını ve barış umutlarını ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerin
hazırlığının yapıldığına yönelik işaretlerle doludur. AKP iktidarının rejimini sürdürmede en fazla endişe ettiği konulardan
biri de Gezi direnişi ile halk arasında yeniden büyüyen birlik ve dayanışmadır.
Ortak talepler etrafında sarsılmaz bir sağduyu ve direnme gücüyle kenetlenen
farklı toplumsal kesimlerin bir arada hareket etme duygusunu parçalamaya dönük,
toplumsal muhalefeti sindirmeye ve yok etmeye yönelik izlediği tek yol daha fazla
şiddeti arttırmaktır. 2014 yılı bütçesinde de toplumsal muhalefet karşısında
kullanılan devletin tüm baskı aygıtlarının güçlendirilmesine dönük harcamaların
arttığı görülmektedir. Yurdun her köşesinde süren direniş, özgürlük ve
demokrasi çığlığına dönüşürken, baskıcı ve otoriter düzeni pekiştirmek için AKP
hükümeti emekçilerin kendi vergileriyle emeğe, demokrasi ve özgürlük
taleplerine karşı kullandığı şiddeti finanse ediyor. Ödediğimiz her kuruş vergi, bizlere “daha fazla savaş, toma, gaz,
gözaltı, baskı ve ölüm” olarak dönmektedir. İnsanca yaşam hakkı her
geçen gün emekçilerin ellerinden alınmaktadır. AKP’nin
ısrarla gündemde tuttuğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki kapsamlı
değişikliklerle tüm kamu emekçileri taşeron, esnek, performansa dayalı,
güvencesiz ve kuralsız bir çalışmanın ucuz işgücü haline dönüştürülmek
istenmektedir. Ucuz işgücünün merkezi olan kadınlara yönelik saldırılara,
“Kadın istihdam paketi” ile yenileri eklenmektedir. Tüm bu politikalar paralelinde 2014-2015 dönemini kapsayan toplu “satış”
sözleşmesinde milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin haklarının bir kez daha
gasp edildiğine tanık olduk. Milyonlarca kamu emekçisinin talepleri AKP-Memur sen
ortaklığında görmezden gelindi, hakları gasp edildi. Kamu emekçilerinin maaşlarına net 123 TL
artış yapıldı, ne var ki o da zaten şimdiye kadar buharlaştı. Her geçen gün
daha derin bir yoksulluğun içine itilen kamu emekçilerinin toplam gelirden
aldığı pay bu yıl daha da küçüldü. Bunun
yanında AKP boş durmadı, hayatı her geçen gün daha pahalı hale getirdi, yaşamı
çizdiği karanlık tabloda emekçiler için daha da zorlaştırmaya devam etti;
Hayatın her alanını piyasalaştıran uygulamalar sonucunda; her yıl eğitime yaklaşık
15 milyar TL’lik bir maliyeti emekçiler kendi ceplerinden ödedi; sağlığa
yaptığı harcamalar AKP döneminde yüzde 17 arttı. Eğitim ve sağlık gibi
yurttaşların tamamını ilgilendiren alanlara kamusal yatırım yapmak yerine
kaynaklar büyük oranda özel okullar ve hastaneler yoluyla sermayeye aktarıldı. Değerli Basın Emekçileri, Bizler,
savaşın, rantın, sermayenin, peşkeş çekilen ihalelerin bütçesine hayır diyoruz! Taleplerimiz gayet açık; Kayıplarımızın telafisi için her kamu
emekçisinin maaşına en az 300 lira zam yapılmasını, Herkese iş ve ücret güvencesi sağlanmasını, Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, Maaşlarımızın vergi artışından
etkilenmemesini, Kadın emekçilere pozitif ayrımcılık
uygulanmasını, Baskı, tutuklama ve sürgüne son verilmesini,
İSTİYORUZ! Satış Sözleşmesini Kabul Etmiyoruz, Bütçeden
Hakkımızı İstiyoruz! Taleplerimizin yaşama geçmesi için bugün ülke genelinde
sokağa çıktık. İşyerlerinde kamu emekçilerinin haklarına sahip çıkması için yoğun
bir çalışma sürdürüyoruz. Meclis'teki muhalefet partilerinin taleplerimize
sahip çıkması için girişimlerde bulunuyoruz. AKP hükümeti kamu emekçilerinin
haklı taleplerine hala olumlu cevap vermezse, 19 Aralık 2013 Perşembe günü AKP hükümetini uyarmak için GREV’de olacağız. Tüm kamu emekçilerini
haklarımız ve geleceğimiz için mücadelemize güç vermeye çağırıyoruz. |
1891 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |