Roboski Adalet BekliyorRoboski katliamının yıl
dönümü nedeniyle Mardin KESK, DİSK, TMMOB, TTB bir araya gelerek, KESK binasından, karayolları parkına
kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından, Doktor Erdoğan Erol,
roboski katliamını anlatan, Ahmet Arif’in 33 Kurşun adlı şiirini okudu.
Ardından basın açıklamasını ise BES Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Benli Okudu.
Benli Yaptığı açıklamada şu hususlara değindi: Roboski'de 35 Kürt yurttaşımızın
savaş uçakları ile katledilişi üzerinden tam 2 yıl geçti. 2 yıldır ne
yaşananların katliam olduğu gerçeği kabul edildi, ne sorumluları ve failleri
yargı önüne çıkarıldı, ne de vicdanları rahatlatacak bir özür dilendi. Tüm bunlar bir yana,
başta öldürülen gençlerin aileleri olmak üzere, bugüne kadar Roboski’ye gitmek
isteyen, sorumluların ortaya çıkmasını talep eden demokratik kurum ve
kuruluşlar baskı ve zor yolu ile engellenmeye çalışıldı. 2 yıldır katliamın
üzeri örtülüyor. "Ahmet midir,
Mehmet midir?" diyerek isimleri bile yok sayılan çoğu 15-20 yaşları
arasında 35 yurttaşımızın katledilmesi, başta AKP ve Genelkurmay Başkanlığı’nca
“savaş zayiatı” olarak değerlendirilerek geçiştirilmeye çalışıldı. Yıllardır
acı ve ölümlerle dağlanmış topraklarda, katledilen çocuklarının hesabını sormak
isteyen analara “kazadır” yanıtı verildi. Dahası bu yanıtı veren Başbakan,
ailelere “her trafik kazasını bilemem” diyerek sorumlulukta üzerine düşen payı
hiç gözünü kırpmadan geçiştirdi. Bugün iktidar içi
çatışma, rejimin tüm yolsuzluk, rüşvet pisliklerini ortaya saçarken, tek gecede
emniyet teşkilatını değiştirenler, 2 senedir 35 canın hesabını vermiyor. Banka kasalarından,
ayakkabı kutularından milyon dolarların çıktığı Bakan çocuklarının gözaltına
alınmasına kamera önlerinde gözyaşları dökenler, 2 yıldır gökten yağan
bombalarla katledilen çocuklarının mezarı başındaki anaların gözyaşlarını
görmezden geliyor. Roboski katliamı, AKP
hükümetinin Kürt sorununda izlediği askeri çizginin sonuçlarından birisidir.
AKP, bugün her ne kadar diyalog ve barıştan söz etse de, özünde geçmiş
politikalarının izinden gittiği ortadadır. Ölümü, katliamı sıradanlaştıran,
teknikleştiren hatta 'yasa dışı bir iş yapıyorlardı' diyerek de haklılaştırmaya
çalışan bu zihniyet, dünden bugüne devam etmektedir. AKP, ölüm ve nefretle
kuşanmış politikalarına artık bir son vermek ve dillerdeki barışa yanıt vermek
istiyorsa, Kürt sorununun demokratik, barışçıl temelde ve diyalog yoluyla çözüm
sürecinde toplumsal barışın tesis edilmesinde atmadığı adımları bir an önce
atmalıdır. Katliam, bir insanlık
suçudur. Bu insanlık suçu faili meçhul kalamaz. 2 yıl, olayın ardındaki tüm
sorumluların ortaya çıkarılması için uzun bir zaman, ikinci bir insanlık
suçudur. AKP derhal görevini yerine getirmeli, bu suçu peş peşe işlemekten
vazgeçmelidir. Bizler, daha eşit,
özgür ve demokratik bir ülkede, bir arada yaşam umudunu koruyan ve bu uğurda
mücadele eden emek ve meslek örgütleri olarak, devleti yaşananların bir katliam
olduğunu kabul etmeye, sorumlu ve faillerinin yargı önüne çıkarılması için üzerine
düşen görevi yapmaya davet ediyoruz. Savaş değil, Kürt halkının haklı taleplerinin karşılandığı
bir barış ve demokratik çözüm istiyoruz. Katliamı unutmayacağız,
unutturulmasına müsaade etmeyeceğiz. Ülkenin her yanında “emri verenler ve
katliamı gerçekleştirenler açığa çıkarılsın” diye haykıracağız. |
1222 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |