Mardin Demokrasi Platformundan Rojava'ya Destek

31 Mayıs 2013’te yağmaya, talana, doğanın katledilmesine, otoriter ve baskıcı yönetime, artan polis şiddetine karşı Gezi Parkında başlayan tepki ve itirazlar Türkiye’nin dört bir yanına dalga dalga yayılarak halk direnişine dönüştü. Sokak sokak, mahalle mahalle tüm ülkeye yayılan direniş sadece Gezi Parkıyla sınırlı kalmamış bütün ülkeyi sarmıştır. Gezi isyanı; En son Soma katliamında da görüldüğü gibi ülkeyi sermayenin talanına açan, yıllardır emek ve demokrasi alanlarını daraltanlara karşı halkın özgürlük isyanıdır. Bu isyandan ders çıkarmayan AKP hükümeti özgürlük ve demokrasi alanlarını genişletmek yerine en ufak bir itiraza karşı güç kullanmayı alışkanlık haline getirmiş, demokratik ve meşru talepleri için alanlara çıkan Türkiye halklarına, Kürtlere, Alevilere, gençlere, kadınlara  gaz bombası yağdırmakta, silah kullanmakta ve tüm itiraz edenleri de terörist olarak nitelemektedir.

Kürt sorununu çözmek ve Türkiye’yi demokratikleştirmek için İmralıda sayın Abdullah ÖCALAN ile görüşen ve demokratikleşme paketleri açıklayan AKP hükümeti, yasal adımlar atacağı yerde 2013 Newroz’undan bu yana devam eden çatışmasızlık sürecini fırsat bilip karakol ve kalekol yapımına hız vermiştir. Lice’de, Meskan Dağında kalekol yapımına karşı çıkan, direnen sivil halka saldırılar gün geçtikçe artmaktadır. Bu saldırılarda AKP’nin barış karşıtı ve Kürt sorununda çözümsüzlük siyasetini açığa çıkarmıştır.  Kürt sorunu karşısında şiddet politikası izleyerek tarihten silinen daha önceki hükümetler gibi güvenlikçi politika izlemeye devam etmektedir. 30 yıllık çatışma süreci bizlere göstermiştir ki, Kürt sorununun çözümü, ancak eşit yurttaşlık temelinde barışçıl yöntemlerden geçmektedir.

Yine AKP hükümeti bir taraftan Kürt sorununu çözmek için görüşmeler yaparken  Suriye’deki Kürtlerin kazanımı olan ve farklı kimliklerin özgürce ve demokratik bir şekilde bir arada yaşadığı, tüm Ortadoğuya model olabilecek Rojava devrimini boğmak, boşa çıkarmak ve kuşatma altına almak için Başta Katar, Suudi Arabistan ve KDP hükümeti ile işbirliği ile yaparak, güçlendikçe daha da vahşileşen, kafa kesen El Kaide, IŞİD ve El Nursa gibi çetelere desteklerini sürdürmektedir.

Fakat hiç birisi Kürt halkını, KDP hükümetinin AKP ile işbirliği yaparak Rojava’daki kazanımları boşa çıkarmak, açlıkla terbiye etmek için kazdığı hendek ve Güney Kürdistan’daki muhaliflere baskısı kadar yaralamayacaktır. KDP bu tutumundan vazgeçmelidir. Rojava devrimine saldıran IŞİD çeteleri, en son 29 Mayıs Perşembe günü Serekaniye’ye bağlı köylere saldırarak kadın, çocuk, yaşlı onlarca Arap’ı katletmiştir.

Bu katliamı şiddetle kınıyor ve Rojava devrimci güçlerinin bu insanlık dışı saldırılara karşı direnişini de selamlıyoruz. Rojava devrimi özgürleşerek, gelişerek tüm Suriye’ye ve Ortadoğuya model olabilecek bir yönetim modeli iken  çetelere destek veren başta Türkiye, Katar ve Suudi Arabsitan bir an önce verdikleri destekten vazgeçmelidirler. Rojava halkının ve tüm Mazlum Suriye halklarının yanında olmaya Mardin Demokrasi platformu olarak devam edeceğiz.

Ortadoğu halklarına karşı egemen devletler tarafından büyük bir zulüm politikası izlenmektedir. Kürt halkıda bu zulümden kat be kat payını almıştır. Bu zulüm sadece Türkiye, Suriye ve Iraktaki Kürtlerle sınırlı değildir. İranda yaşayan Kürtlerde bu zulümden paylarını almaktadır. İran idam devleti, Son günlerde 16 Kürt siyasetçiyi idam etmiş,  59 Kürt siyasetçisine ve din adamına da idam cezası vererek İranı halklar ve inançlar cehennemine çevirmiştir. Bu idamları kınıyor ve İran’ın idamları bir an önce durdurmasını istiyoruz. Bu konuda devrimci, demokrat, yurtsever tüm kesimleri duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Ortadoğunun despot devletleri şunu bilsin ki!!

Ne çetelerin aşağılık saldırıları

Ne Kürd’ün Kürt için kazdığı hendekler

Ne de asarak yok ettiğinizi sandığınız bu halkın, özgürlük yürüyüşünü  engelliyemiyecek ve güneşini karartamicaksınız.

MARDİN DEMOKRASİ PLATFORMU

Yorumlar