HDP'ye Yapılan Saldırılar KınandıSeçime saatler kala karanlık ellerin daha da artan ve adeta 90’lı yılları aratmayan uygulamalarını arttırmaları biz demokratik sivil toplum örgütlerini kaygılandırmaktadır. İktidarın bu siyasi soykırım teşebbüslerine biran önce son vermesini talep etmek için bu açıklamayı yapma zorunluluğumuz doğmuştur. AKP eliyle yaşamın her alanının tek tipleştirilmeye çalışıldığı, yasama-yürütme-yargıdaki kuvvetler ayrılığı ilkesinin iktidar lehine ortadan kaldırıldığı, Cumhurbaşkanının padişahlık yetkileriyle donatılmış bir başkanlık sistemi için mevcut anayasayı ayaklar altına aldığı bir süreçten geçmekteyiz. Buna rağmen her defasında demokrasinin yolu olarak sandık gösterilmesine rağmen, her ne hikmetse sandıkta istedikleri oyu alamayacaklarını anlayan AKP ve devletin içinde kangrenleşmiş özel savaş yöntemleri ve jitem elemanları seçim ortamını germek, ülkeyi kaosa sürüklemek için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar. Polis devleti uygulamaları , darbe dönemlerinde görmeye alışık olduğumuz toplu tutuklamalar yaygınlaştırılıyor, farklı adlar altında kurulan özel mahkemeler aracılığıyla toplumsal muhalefet büyük bir baskı altına alınmak isteniyor. AKP üç dönemdir Halkımızın iradesinden çaldığı milletvekili kontenjanları geri vermemek için her türlü kirli kampanyanın altına imza atmaya devam etmektedir. Gerek Erdoğan, gerekse Davutoğlu’nun HDP’ye yönelik, “Halkı korkutarak oy topluyorlar” gibi gerçeklikten, vicdandan, ahlaktan uzak söylemleri bir yana, Geçen günlerde Bingöl’de bir HDP’linin yaşamını yitirdiği, dün de Erzurum’da HDP mitingine saldırarak, halkın sokaklara çıkıp çatışmalı bir ortamda seçimi ve barajları yıkanların başarısını gölgelemek istemektedirler. Ayrıca bu yöntemlerle ülkede korku atmosferi oluşturulmak istenmektedir. Bingöl, Erzurum, Mersin, Adana ve daha birçok yerde HDP’ye yönelik Irkçı saldırıların faillerini arkasındaki güçleri çok iyi biliyoruz. Bu saldırıları yapanları ve arkasındaki güçleri bir kez daha lanetliyoruz. İktidarı bırakmak istemeyen AKP, bunun için devletin kirli yöntemlerini devreye sokmak istemektedir. Seçim atmosferinde HDP’ye yönelik yakma, öldürme olayları bize hiç yabancı gelmiyor. Sivas’ta, Çorum’da, Dersim’de, Roboski’de yaşatılanların bir benzerinin yaşatılmak istendiğini çok iyi biliyoruz. Bu yöntemleri, bugün, AKP’nin işbirlikçisi DAİŞ’in Suriye ve Irak’ta uyguluyor olmasını da çok öncelerden biliyoruz. Bizler barışa, demokrasiye ve halkların özgür yaşamlarına saygı duyanlar olarak, herkesi aklı selim olmaya ve seçim atmosferinin terörize etmek isteyenlere karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz. Yine bizler, Demokratların, Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Süryanilerin, Ermenilerin, kendi öz kimlikleri ile çatısı altında birleştikleri oluşumlardan yana tavır koyacağımızı deklare etmek istiyoruz. Yine bizler çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için; KESK BİLEŞENLERİ OLARAK; a-) ILO sözleşmeleri başta olmak üzere uluslararası standartlar çerçevesinde gerçek ve özgür TİS gerçekleştirilmesini, grev hakkının engellenmesinden vazgeçilmesini, b-) Çalışanların ortak örgütlenmesini içeren yasa düzenlemesini, c-) Kurallı çalışma, iş güvenceli ve kadrolu istihdamın sağlanmasını, d-) Çalışma yaşamında ayrımcı, cinsiyetçi politikalara son verilerek kadınları daha fazla sefalete, yoksulluğa, açlığa mahkûm eden politikaların terk edilmesi ve istihdamda kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasını, e-) Atama ve yer değiştirmelerde objektif kriterleri esas alıp tarafların eşit katılımıyla komisyonlar oluşturarak, istihdamın siyasal çıkarlardan arındırılmasını, f-) Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, g-) Torba Yasalar ile yaygınlaştırılmak istenen performans sisteminin geri çekilmesini, h-) Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’na konan çekincelerin kaldırılmasını, 3-Eşit, özgür, demokratik ve laik bir Türkiye’de halkların kardeşçe bir arada yaşamasını sağlayacak, 12 Eylül hukukunun aşılacağı demokratik dönüşüm için; a-) Siyasal Partiler ve Seçim Yasalarının değiştirilmesini, b-) Seçim barajının kaldırılmasını, c-) Bu çerçevede hazırlanacak yeni bir anayasa, d-)Baskı, sürgün ve gözaltılar nedeniyle meydana gelen mağduriyetlerin giderilmesini, e-) Yargıdaki Cemaat ve Hükümet örgütlenmesinin dağıtılarak bağımsız yargı için gerekli düzenlemelerin yapılmasını, f-) Düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme hakkına yönelik ihlallerin ve baskıların son bulması, demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlayan TMY’nın kaldırılmasını, g-) Özgürce toplantı ve gösteri, yürüyüş yapmanın önünde engel olan 2911 sayılı yasadaki hürriyeti bağlayıcı hükümlerin ve başta İç Güvenlik Yasası olmak üzere polis devleti anlayışıyla getirilen tüm yasaların kaldırılmasını, h-) Kamu emekçilerinin siyaset yapma hakkının ve siyasal partilere üye olabilmelerini olanaklı kılacak yasal düzenlemenin yapılmasını, ı-) Kürt sorununun demokratik, barışçıl ve müzakereler yoluyla kalıcı şekilde çözülmesini, i-) Anadilde eğitimi esas alan,
Devletin ve sermayenin mutlak iktidarına, toplumun ve doğanın talan edilerek nesneleştirilmesine, insanın ve toplumun güvencesiz kılınmasına, piyasanın dokunulmazlık zırhına büründürülmesine, yaşam alanlarımız üzerinde denetim kurulmasına karşı demokrasi mücadelesi yürüten, cinsiyet özgürlükçü, sermayeden ve devletten bağımsız sendikacılığı savunan, söz-yetki-kararı gerçek sahipleri olan emekçilere, halklarımıza veren, eşit ve özgür yurttaşlığı yeni anayasanın esası olarak gören, fikir ve inanç özgürlüğünü, özgürlükçü laikliği vazgeçilmez ilke olarak kabul eden, farklılıklarımızla birlikte yeni bir yaşamı inşa eden,SİYASAL PROGRAMLARI DESTEKLEYECEKTİR! KESK MARDİN ŞUBELER PLATFORMU
|
1378 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |