Basına ve halklarımızaMardin Artuklu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Naif Bezwan’ın, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Koalisyon Hava Kuvvetleri tarafından 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan harekata dair değerlendirmeleri 25 Ağustos 2016 tarihinde Evrensel gazetesinde yer aldı. Aynı gün, üniversite rektörlüğü tarafından iletilen tebligat ile 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gerekçe gösterilerek Bezwan üniversitedeki görevinden uzaklaştırıldı. Bizler, 2002 senesinde resmi olarak kalktığı ilan edilen olağanüstü halin, yaşadığımız coğrafya için geçerliliğini koruduğunun zaten farkındaydık. Ancak, özellikle Ağustos 2015’ten itibaren artan bir yoğunlukta şiddet ve hukuksuzluk gündelik hayatlarımızın içine işlendi, bizlerin de bu durumu sıradanlaştırmamız beklendi. 22 Temmuz 2016 tarihinde, bu kez ülke genelinde ve resmen olağanüstü hal ilan edildi. Zaten uzunca bir süredir askıda olan demokratik hak ve özgürlüklerimizin resmi olarak kısıtlanması ile beraber sürecin neler getireceği geçtiğimiz günlerde netleşti: yeni bir savaş. Konusunda yetkin bir araştırmacı ve akademisyen olarak, sahip olduğu birikimden doğru Türkiye’nin içine sürüklendiği savaşa dair fikirlerini paylaşan çalışma arkadaşımız Naif Bezwan, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlüğü tarafından “ülkenin birlik ve beraberliğine zarar verici yorum ve söyleşilerde” bulunduğu iddia edilerek görevinden uzaklaştırdı. Şüphesiz bu tutum, hem fikir özgürlüğü, hem de akademik özgürlük konusunda üniversitenin sahip olduğu olgunluğun ne kadar yetersiz olduğunu göstermektedir. Üniversitelerce en temel savunulması gereken, fikir ve ifade özgürlüğünün de ötesinde, dayatılan veya egemen olan bilgiye karşı, eleştirel ve/veya muhalif fikirlerin geliştirilmesi ve bu tarz bilginin üretilmesine ön ayak olunmasıdır. Çalışma arkadaşımız, mevcut iktidar sahiplerinin Türkiye halklarına OHAL koşullarında dayattığı savaşa karşı eleştirel olarak okunabilecek ifadeler içeren bir beyanatta bulunduğu için, üniversite yönetimi tarafından hedef alınmıştır. Kendisine iletilen tebligat tehlikeli ve korkutucu bir tahammülsüzlük örneğidir. Zira içinde bulunan ifadeler OHAL’in de ötesinde, sıkı yönetimleri hatırlatmaktadır. Bizlerden süregiden haksızlıklara, savaşa, şiddete, ölümlere karşı yerimizde oturup susmamızı isteyen erke ve onun aygıtı olan üniversite yönetimine karşı susmayacağız. Üniversitelerin en temel görevinin öğrenci, memur, işçi, akademisyen, kısaca üniversite bünyesinde bulunan herkesin, hiçbir ayrımcılığa uğramadığı, eşitlikçi; ve de en önemlisi, kendini özgürce ifade edebildiği ve fikirlerini savunabildiği bir ortam yaratmak olduğunu hatırlatıyoruz. Çalışma arkadaşımız Naif Bezwan ile dayanışma içinde olduğumuzu beyan ediyoruz. Naif (Bilmedi) Bezwan derhal görevine iade edilmelidir. Üniversite Temsilciliği |
1602 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |